Muhteşem lezzetini Karadeniz’in tertemiz havasından alan çay, insanların birbiriyle tanış olmasına/ ısınmasına ve eğlenceli sohbetler etmesine çok güzel ortam hazırlar. Aynı zamanda kırgınlıkları gideren ve küslüklere son veren, güzel bir sohbetlerin yolunu da açar. Pek çok insanı da bir araya getirerek derin ve uzun sohbetlerinde onlara yarenlik eder.
*Bakma benim açık içtiğime!… Sohbetlerim demlidir/ koyudur/ derindir, bilesin!.*sözü meşhurdur.
Çay içme zevki olmayanlar çokça der;
*Çayda ne buluyorsun ki kardeş ?*
Halbuki, İnsanlarda arayıp da bulamadığımız sıcaklık ve samimiyeti, çayda buluruz
Hace Ahmed Yesevi Hazretlerine atıf yapılan çok hoş hikayeye göre;
Hoca bir gün Çin hududundaki Hıtay adında bir yere ziyarete gider…
Çok sıcak bir gündür ve yol kenarında dinlenmek için oturur. O sırada oradan hızlıca geçen bir köylü doğum yapmakta olan zevcesi için kendisinden DUA ister…
Hoca,DUA eder ve doğum çok kolay oluyor.
Bunun üzerine köylü de Hace YESEVİ’ye çay ikram eder…
Hoca YESEVİ,o zamana kadar hiç görmediği çayı içince, rahatladığını ve hararetinin de gittiğini fark eder. …
Ellerini açıp dua eder!..
*Ya Rabbi,bu içeceğe revaç ver. Bizi sevenler içsin, faidelensinler!..*
Çayın,TÜRKİSTAN’da bilhassa Hace YESEVİ taraftarı olan *tasavvuf erbabı*arasındaki rağbetini bu DUA’ya bağlarlar.
Hatta DERVİŞLERİ uyanık ve zinde tuttuğu için *Evliya Çorbası*da dendiği rivayet edilir .
Dervişler; *Çay içelim, çay içelim… Nefsü hevadan geçelim!.* diye ilâhiler bile söylemişlerdir.
Ehl-i dil;
*Eğer Çay, Peygamber efendimiz zamanında bilinseydi,Allah bilir ya ,sünnet olurdu!…Zira çay ,sohbete sebepti!.*demişlerdir.
Yine,erbabı olanlar der ki; *Çay’a ,Çay demek için,içme şartlarına riayet edilmelidir!.* :
*Çay kadehde dide-efrûz olmalı, Lebrengü lebrizû lebsûz olmalı.*
Yani; “Çay; Küçük ve şeffaf bardakta göz doldurmalı, Dudak renginde,dudağa kadar dolu ve yakıcı olmalıdır!.” Birgün iyi bir çay tiryakisinin kahvede çay istemesi üzerine ;bardağın yarısına kadar çay konduğunu gördüğünde garsona bağırır;
-“Bu ne oğlum?”diye sert şekilde sorunca da “ Amca o Dudak payı!..”cevabını alır. Tiryaki müşteri;
-“Yavrum bende deveye benzer bir hâl mi var? Benim bardağı kulaklarına kadar doldur bakalım !.” diye cevabı meşhurdur.
Tiryakileri için çay içmekte sınır yoktur!…:
1 bardak çay gereksiz/ yetersiz,
2 bardak çay fayda,
3 bardak çay kaide,
İç 4’ü at derdi,
Madem çıktın 5’e,
Sürgit 15’e!..
“Sohbet-i erbâb-ı dil bir lahza sensiz olmasın!….”
Yani;
*Hürmetini inkar eden, dünyada hürmet bulmasın!.*
Kıtlama çay içmeleri meşhur DADAŞLAR diyarı Erzurum’da çay isteme yöntemi :
İlk bardak için; *Hele gardaş,bitene çay ver!.*
İkinci bardak; *Ha bunu TEZELE da!.*
Üçüncü bardak; *Hele bi doldur!.
Dördüncü bardak;*Doldur daa,neye bahis durudan ?*
Beşinci bardak;*Goy gardaş goyyyy!.*
Altıncı bardak;*E’le yanirem,e’le yanirem ki böğün!.Hele doldur gardaş !.*
Yedinci bardak;*Yeter cırıldım, gari!..*
Yine söylenir ki;
*İnsan çaya benzer!.Sıcak suyun içinde demlenene kadar gerçek rengini bilemezsin!.*
Toplumumuz içinde, ehl-i çay olanlarca çokça dile getirilir!. :
*Çayı,KÖZ’de, Sevgi’yi GÖZ’de, Tebessümü YÜZ’de, Adamlığı ÖZ’de, Mutluluğu AZ’da, Eğlenceyi SAZ’da!.*
A R A M A K G E R E K İ R !….
Yalnızların yarenidir çay. Onun için denir ki; ^Geleydin bir çay içimi, Sen çay dökerdin, Ben ise içimi!.*
Selam-saygı ve muhabbetlerim eşliğinde sizi ve sevdiklerinizi emanetleri en güzel koruyan yüce Allah’a emanet ederim. Samimi bir şekilde sımsıcak çaylar eşliğinde sohbet edebileceğiniz gerçek dost ve dostu olanlara!… SELAM OLSUN !…