Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki; bizi biz yapan, bizleri ayakta tutan manevi tüm değer yargılarımızı küçücük menfaatler uğruna bir çırpıda harcamakta bir beis görmüyoruz.
Dünyalık çıkarlar için ticaret yada özellikle siyaset arenasında ikbal hırsı, daha yüksek mevkilerde görev yapmak, daha fazla kazanmak, daha güzel, daha lüks, daha şatafatlı bir hayata sahip olmak için her şeyi mübah gören bir toplum oluşuyor. Bu dünyalık ihtiraslar ne kural tanıyor ,ne dostluk ne de bir ahde vefa ! Vicdan, ahlak, insanlık diye hiç bir mefhumu takmıyoruz. Tek bir düşüncemiz var şahsi çıkarlarımız…
Zengin olma adına en kıymet verdiğimiz değerlerimizi nasıl da harcayabiliyoruz.
Elbette toplumumuzun her ferdi için bu saydığımız olumsuzluklar geçerli olmayabilir lakin; toplumumuzda
çıkarcılık anlayışı her geçen gün artarak devam ediyor gerçeğini de kabul etmemek mümkün değil diye düşünüyorum.
İşte bu hakikati aşağıdaki yaşanmış bir hikayede canlı bir şekilde görelim.
ÇOBAN, KÖPEĞİ VE İNGİLİZ GENERAL
Yıl 1917 Yer Irak..
İngiliz general, koyunlarını otlatan çobanı uzaktan bir müddet izledikten sonra,,
yanına yaklaşır ve ;
Eğer sürüyü koruyan köpeğini öldürürsen Sana 100 sterlin vereceğim der.
Uzun zamandır zor şartlarda yaşayan çoban için büyük paradır bu miktar..
Ancak köpek de çok kıymetlidir.
Çobanın tek güvendiği, sürüsünü idare eden, her türlü tehlikeye karşı koruyan, hasta olan koyunun başında bile günlerce aç susuz bekleyen,
bir varlıktır köpeği..
Ama teklif edilen para, 100 sterlin.
İyi para!
Çoban, köpeği yakalayıp generalin önünde keser ve alır parayı.
General;
Köpeğin derisini yüzersen,
100 sterlin daha veririm der..
Çoban bu sefer düşünmeden,
yüzer deriyi ve alır parayı.
General;
Köpeği parçalara ayırırsan,
100 sterlin daha der..
İş raydan çıkmıştır artık.
Ayırır parçalara, alır parayı..
İşi biten general ordan ayrılırken,
bu sefer teklif çobandan gelir;
100 sterlin daha verirsen,
köpeğin etinden de yerim..
General cevap verir;
Asla!.
Benim amacım, değer verdiklerinize karşı yaklaşımınızı öğrenmekti. Sen para için yoldaşın, yardımcın, her şeyin olan köpeği feda ettin..
Ben ihtiyacım olan şeyi öğrendim.
Sonra yanındakilere dönüp;
İnsanlar bu karakterde olduğu müddetçe korkmayın, her şeyi yaptırabilirsiniz der.
Parası olup, değeri olmayan insanlar,
değeri olup parası olmayan insanların hayat anlayışını değiştirdi..
Artık slogan belli..
Paranın satın alamayacağı şey yoktur.
Şahsi menfaat için insanların satamayacağı bir değer kalmadı maalesef.
Ama az paraya, ama çok paraya..
Bazen paraya, bazen makam mevkiye..
Kazanmak için satanlar !
Aslında tamamen kaybettiklerini farketmiyorlar çoğu zaman..
Kimileri de farkettiği halde satıyor.
Sureti haktan görünüp,
Sizden köpeğinizi isteyen çok olacak.
Bugünlerde fazlasıyla olduğu gibi.
Ne köpeğinizi satın, ne de başkasının köpeğine göz koyun..
Çünkü değerlerini para için satanlar, sattıkları kişinin köpeği olmaktan,
başka işe yaramazlar..
Paranın açamayacağı kapı yok diyenler,
Aslında para için her şeyi yaparım diyenlerdir!…
Tam zamane mizde ki durum tespiti ve analizi olmuş. Taşlaşan pörsüyen kalp ve vicdanımızın üstünüde yosun bağlamış. Tez zamanda insanı değerlerimizi ve yargılarımızı tekrar çıkarılmamak üzere takınmalıyız. Selam saygılarımla.