Öncelikle Sivil Toplum kuruluşlarını ve Gazeteciler Cemiyetini de ziyaret eden Nacar'ın yakın ilgiyle karşılandığı, samimi diyalogların yaşandığı gözlemlendi. Ardından il merkezinde esnaf ziyaretleriyle temaslarını sürdürüp vatandaşlarla sıcak temaslar kurarak onların sorunlarını dinledi. İçinde bulundukları durumdan bir hayli şikayetçi olan esnaflar, sıkıntılarını anlatırken; Genel Başkan NACAR, umutsuz olunmaması konusunda görüşlerini dile getirdi. Millet Partisi iktidarında uygulanacak milli politikalarla halkımızın huzur ve refahının nasıl yükseltileceğini anlattı.
CUMA NACAR KOZA TV'DE
Ardından Koza TV de bir söyleşi programına katılan Millet Partisi Genel Başkanı Cuma NACAR, gazeteciler tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı.
NACAR, ülkemizin korkunç bir ekonomik, sosyal, siyasi, hukuk ve ahlaki açıdan kriz ve kaos yaşamakta olduğunu belirterek; bunun tek sorumlusu AKP iktidarının 20 yıldan bu tarafa uygulamakta olduğu yanlış politikalardır dedi.
Nacar, ekonomide yaşanan krizin tahribatından bahsederek; kur korumalı mevduat, hasta garantili hastaneler, yolcu garantili havalimanları, araç garantili köprülere aktarılan paranın yanlışlıklarından rakamlarla örnekler verdi. Döviz cinsinden ödenen bu bedellerin hazineyi nasıl sekteye uğrattığını anlattı.
NACAR, tarım ve hayvancılık sektöründe yaşanan buhrandan örnekler verirken" uygulanan ihanet gibi tarım politikaları yüzünden artık çiftçimiz tarlasına küsmüş, artan maliyetlerle üretimden çekilmiştir.
SAVAŞTA OLAN UKRAYNA'DAN BUĞDAY ALIYORUZ!
Arkamızda Rusya ile amansız bir savaşa tutuşan Ukrayna'dan buğday ithal etmek zorunda kalıyoruz. Hayvanına yem alamayan vatandaşlarımız, süt ineklerini göz yaşları içinde kasaplara satmak zorunda kalmaktadır.
Mazot, gübre, ilaç, tohum, sulamada kullanılan elektriğin fahiş fiyatlara ulaşmış olması artık üretim yapmayı imkansız hale getirmiş, çiftçimiz kan ağlamaktadır. Yukarıda saydığımız döviz cinsinden garantili yatırımlara, yandaş şirketlere aktarılan miktarların çok az bölümünü ülkemiz üreticilerine teşvik için ayırmış olsaydık inanın dışarıdan ne buğday alırdık ne de saman" şeklinde konuştu.
BOP EŞBAŞKANIYIM DİYENLERİN MİLLİLİKTEN BAHSETMEYE HAKKI OLAMAZ!
Ardından gene sorulan bir soru için, dış politikada bir eksen kayması yaşandığından bahsederek;
20 yıllık AKP iktidarının kırmızı çizgimiz olan tüm milli politikaları terk ederek; vesayet politikası izlediğini iddia etti.
NACAR, iddialarını sürdürerek özetle;
" BOP EŞBAŞKANIYIM diyerek ülkemizi ve komşularımızı affedilmez sorunların içine atan bir zihniyetin milli politikalardan söz etmeye, ben yerliyim, milliyim demeye hakkı yoktur" şeklinde konuştu.
Millet Partisi'nin mevcut hangi " ittifaka" yakın olduğu şeklinde yöneltilen bir soruya karşılık ise;
" Bizim her ittifakla, yani Cumhur ve Millet ittifakıyla hiçbir bağımız, yakınlığımız ve ilişkimiz olamaz. Çünkü her iki ittifakta milli değil(!) okyanus ötesinden gelen bir vesayet anlayışını temsil ediyorlar.
Biz ise; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ancak ve ancak Türk aklı ve zekasıyla, kendi milli kadroları ve milli politikalarıyla kalkınabileceğini inanıyoruz.
Onun için Millet Partisi geçtiğimiz günlerde bizim gibi düşünen 26 milli partiye bir çağrı yaparak birlikte çalışma zemini arıyoruz. Onlara" Muhteşem Türkiye İttifakından" bahsederek birlikte hareket etmeyi teklif ettik. İnşallah bu yönde çalışmalarımız devam edecektir."
Diyerek yeni bir oluşum ve ittifakın müjdesini verir gibiydi (........)
Ertesi günü Elips Royal Otel'de vatandaşlar ve partililerle bir araya gelen Millet Partisi Genel Başkanı Cuma NACAR, yoğun bir katılımın olduğu heyecan dolu salonda hitap etti.
Elips Royal Otel'de halka açık ve partililerin katıldığı program, İl başkanı Osman Gökmen'in selamlama konuşmasıyla başladı.
Daha sonra tezahüratlar ve sloganlar eşliğinde kürsüye gelen Millet Partisi Genel Başkanı Cuma NACAR, " misafirlere hitap ederken heyecan verici veciz bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşması sık sık" muhteşem Türkiye!" sloganlarıyla kesilen Nacar, ülke sorunlarına atıfta bulunurken, özellikle " milli politikalar" üzerinde durdu.
NACAR, konuşmasında özetle şunları anlattı.
UZLAŞMANIN, ANLAŞMANIN, BİRLİĞİN, KARDEŞLİĞİN,
İTTİFAKIN ADRESİ MİLLET PARTİSİ!’
“TÜRKİYE’NİN BÜTÜN SORUNLARININ SEBEBİ YÖNETİM SORUNUDUR!
Saygıdeğer dava kardeşlerim.
Aziz vatandaşlarım,
Seçimlere birkaç ay kaldı. Seçimler önemli. Senin geleceğin ve mutluluğun, vatanın bütünlüğü, ay yıldızlı al bayrağın dalgalanırlığı, milletin birliği, devletin egemenliği için seçimler önemli. Çünkü seçimlerle ülkeyi yönetecek iktidar ve iktidara doğru yön vermesi gereken, iktidar yanlış yaparsa onu düzeltmesi gereken muhalefet belirleniyor.
Biz Millet Partisi olarak diyoruz ki;
Türkiye’nin sorunu, yönetilmeme sorundur! Karşılaştığımız bütün sorunların sebebi yönetim sorunudur!
Türkiye’nin yetişmiş insan kaynakları, Türkiye’nin elini kolunu bağlayan, Türkiye’nin ilerlemesini, gelişmesini engelleyen; Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bütün sorunların tere yağdan kıl çeker gibi kolayca çözmeye yeter!
Yeter ki devlet bilimle, ehliyetle, liyakatle, hukukla, adaletle, ahlakla, danışmayla, ortak akılla, hesap verebilirlikle, denetlenebilirlikle, dengeyle, eşgüdüm içinde, vasisiz - icazetsiz, egemence Gazi Meclis’ten millî irade ile yönetilsin.
Millet Partisi, icazetle, vesayetle yönetilen değil; Gazi Meclis’ten millî irade ile yönetilen bir egemen Türkiye vaat ediyor!
BİZİM KİŞİ BAŞINA 41 BİN DOLARIMIZ KİMİN CEBİNDE?
Bir ülkenin en önemli sermayesi insandır; yetişmiş insan, yetkin insan, kaliteli, kişilikli insan!
Seçimlere 4 ay kaldı. 14 Mayıs 2023’te sandık milletin önüne gelecek gibi gözüküyor.
Partiler şehir şehir, meydan meydan, tv tv boy gösteriyor. Her biri bir şey söylüyor. Ortalık laf kalabalığından ve birbirine sataşmaktan, hakaretamiz sözlerden geçilmiyor!
Pekî partiler birbiri ile kavga etmek, birbirine çelme takmak için mi var; yoksa ülkeyi, milleti en güzel şekilde idare etmek için mi? Bunların işi gücü kavga: ‘Tencere dibin kara.’ ‘Seninki benden kara!’ Bunların işi milleti gerip kutuplaştırarak, birbirine düşürerek oy toplamak!
Oysa bu milletin uzlaşmaya, anlaşmaya, birliğe ve kardeşliğe ihtiyacı var! Atomize olmuş insanları hürriyetine kavuşturarak kişilikli bir insan haline getirmek; sonra da iradi olarak millet halinde kaynaştıracak bir uzlaşma, anlaşma, birleşme ve kardeşleşme ile tek yumruk millet olmak! İşte Millet Partisi’nin siyaset anlayışı: Koltuk değil, makam değil; şahsiyetli insan ve millet! Onun için insanımızın sandıkta tercihi Millet Partisi olmalıdır!
Bakın, Kore savaşları daha yenidir, 1950-1953. İçimizde Kore Gazilerinden hâlâ yaşayanlar var. Savaş sonrası Kore ikiye ayrıldı. 1970’li yıllarda Güney Kore’de de Türkiye’de de kişi başına düşen milli gelir 400 dolardı. 50 yılda bugün biz çıka çıka 20 kat çıkabildik ve kişi başı milli gelirimiz 2021 için 8.000 dolar. Kore’de ise kişi başına düşen milli gelir 50 bin $. Bu korkunç fark ne demek?
Size soruyorum: Nerede bizim 41 bin dolar? Bu kişi başına eksik/ kayıp 41 bin doların hesabını büyük Türk Milleti’ne hangi iktidar verecek? Rahmetli Demirel mi, Özal mı ve 20 senedir tek başına iktidarda olan Erdoğan mı? Bizi kim soyup soğan çeviriyor? Bizi kim soyduruyor?
‘BOŞ LAFA DA YABANCI AKLINA DA YABANCI AŞINA DA HAYIR’ DİYORUZ
Bizim boş lafa da yabancı aklına da yabancı aşına da karnımız tok! ‘Bilinmedik aş, ya karın ağrıtır ya da baş!’ denmiştir.
Türkiye’nin çektiği sıkıntıların sebebi, taaa Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu’nda Kanuni’den beri aklı, bilimi, ehliyeti, liyakati, adaleti, hukuku bir tarafa atıp yabancı aklından, yabancı parasından, yabancı aşından, yabancı yardımından medet ummamızdır.
Osmanlı’nın son zamanlarında Batı’dan destekli iktidarlar moda olmuştu. İngiliz Sevenler (İngilizofili), Rusofili, Almanofili, Fransızofili paşalar (bakanlar), sadrazamlar İstanbul’da Türk aklını kovmuştu.
Bu bakanlardan biri ne yazık ki; Türk bayrağındaki ay yıldızın yanına bir de haç koyarsak Avrupalı devletler bizim Balkanlardaki varlığımızı garanti ederler diyecek kadar Batı aşkı ile körleşmişti!
Asker bir milletin askerlerini Fransa’dan, Almanya’dan getirilen komutanlar eğitiyor; silahları dışardan geliyordu.
BATISEVER (BATIOFOLİ) İKTİDARLAR OSMANLI TÜRK CİHAN İMPARATORLUĞU’NUN İDAM FERMANINI HAZIRLAYIP İMZALADI
Başkent İstanbul’da yani devlet yönetiminde yabancı aklı hakimdi. Yönetimde Batı’dan icazetli iktidarlar vardı.
Bunların cehaleti, ehliyetsizliği, liyakatsizliği, adam kayırıcılığı, suistimali, zalimliği, ihaneti sonucunda 24 milyon kilometre kare toprağa hükümran koskoca Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu yıkıldı. Bu yabancı sever fobik padişahlar, sadrazamlar, bakanlar büyük Türk Milleti’nin idam fermanı olan Şark Meselesi’ne, Mondros Mütarekesi’ne ve Sevr paçavrasına ülkeyi adım adım getirdiler ve en sonunda da bu paçavraları kabul etmek zorunda kaldılar.
İcazetli, vesayetli, aciz Osmanlı yöneticilerinin Osmanlı Türk Cihan İmparatorluğu’nu getirdiği nokta, devletin yıkılması ve Anadolu’nun Yedi Düvel tarafından işgalidir!
‘MİLLETİN GELECEĞİNİ YİNE MİLLETİN AZİM VE KARARI KURTARACAKTIR’
Anadolu’yu işgal eden devletlerden biri de İtalya idi. İtalyanlar 1919’da Akdeniz’in incisi bu güzel şehrimizi, Antalya’mızı işgal ettiler. Antalya işgalci İtalyanlar tarafından çiğnemekteydi bundan 100 yıl önce!
Onların bu işgal planını, Mondros Mütarekesini ve Sevr paçavrasını Antalyalı kahramanların uyanıklığı bozdu! Antalyalı kahramanlar işgalcilere karşı hemen Antalya Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni kurdular. Antalya ve çevresini İtalyanlara karşı teşkilatladılar. Buna kahraman kadınlarımız da Antalya Müdafaa-i Hukuk Kadın Kolları Cemiyeti’ni kurarak destek verdiler.
Bu yerel Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri Gazi Mustafa Kemal liderliğinde tek yumruk, tek ses oldular: “Milletin geleceğini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.”
Bu kararlılıkla büyük Türk Milleti, Antalya gibi yurdun dört yanını ve İstanbul’u düşman işgalinden temizledi.
Mondros Mütarekesini ve Sevr paçavrasını tanımadık. Hepsini terimizle, kanımızla ve canımızla yırtıp attık!
Bundan sonra da büyük Türk Milleti’nin hayrına olmayan hiçbir planı, projeyi nereden ve kimden gelirse gelsin tanımayacağız!
Ne Amerika ne Rusya ne Çin! Vesayet kabul etmiyoruz! Yabancı aklı istemiyoruz! Vasi istemiyoruz! İcazetli politikacı ve icazetli politika istemiyoruz, vesayet istemiyoruz; Gazi Meclis’ten büyük Türk Milleti’nin milli iradesiyle yönetilen egemen Türkiye istiyoruz!
Sevr’in 21. Yüzyıl versiyonu BOP veya benzeri harita paçavralarını da yırtıp atacağız.
Türkiye’nin parçalanmasına set çekeceğiz!
Ortadoğu, İslam dünyası ve Türk dünyası üzerinde emperyal güçlerin operasyon yapmasına müsaade etmeyeceğiz!
Sömürüye de sömürgeciliğe de hayır!
Yaşasın ‘insan hak ve hürriyetlerine dayalı hukuk devletinin teminatı Muhteşem Türkiye!’
MİLLET PARTİSİ KADROLARI TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEYE HAZIRDIR
Millet Partisi Türkiye’yi yönetmeye hazırdır. Programı hazır, projeleri hazır ve kadrosu hazırdır!
Bir ülkenin en önemli sermayesi insandır; yetişmiş insan, yetkin insan, kaliteli, kişilikli insan, yüksek karakterli insan.
Bu sermaye Millet Partisi’nde vardır!
Millet Partisi’ne güven!
Millet Partisi ülkeyi yönetirken Türkiye’nin yetişmiş bütün insan kaynaklarını, bütün beyinlerini değerlendirecek ve Muhteşem Türkiye hedefine yönlendirecektir.
Millet Partisi, uzlaştıran, anlaştıran, birleştiren, kardeşleştiren partidir.
Doğru dürüst ittifak da Millet Partisi’yle olur, doğru dürüst iktidar da!
Millet Partisi dışında her ittifak koltuk ittifakıdır, çıkar ittifakıdır, menfaat ittifakıdır. Millet Partisi iktidarı dışında her iktidar insanı ve milleti ninni söyleyerek uyutma iktidarıdır!
UZLAŞMANIN, ANLAŞMANIN, BİRLİĞİN, KARDEŞLİĞİN, İTTİFAKIN VE MİLLETLŞEMENİN ADRESİ; MİLLET PARTİSİ!
Millet Partisi birliğin, beraberliğin adresidir. İttifakın adresidir. Mutlu, güçlü, saygın, barışsever Türkiye’nin adresidir! Muhteşem Türkiye’nin adresidir!
Şimdiye kadar 20’den fazla parti ile ittifak görüşmesi yaptık, görüşmelerimiz devam ediyro!
Türkiye’nin birliği ve kardeşliği düşüncesinde olan bütün insanlarımıza, bütün dostlarımıza, bütün partilere, bütün partililere, topluluklara, kuruluşlara, işverene, esnafa, işçiye, köylüye, emekliye, ilim ehline, bürokratlara ve vatandaşlarımıza selam ve saygılarımızı iletiyoruz, kucağımızı açıyoruz, partimizi açıyoruz! İttifak çalışmalarımız seçimlik değildir; seçimlerden sonra da devam edecektir.
‘TÜRK KÜLTÜR VE MEDENİYETİNİ GELECEĞİN MEDENİYET UFKUNDA BİR GÜNEŞ GİBİ PARLATACAĞIZ’
Millet Partisi, insanımız için, milletimizin birliği, Türkiye’nin egemenliği, devletimizin dirliği için var! Muhteşem tarihi geçmişimizin bütün doğrularını yaşatmak yanlışlarını ayıklamak için var! Türk kültür ve medeniyetini geleceğin medeniyet ufkunda bir güneş gibi parlatmak için var! 21 Asrı Türk Asrı yapmak için var! Muhteşem Türkiye için var!
Yaşasın Millet Partisi!
Yaşasın Büyük Türk Milleti!
Haydi hep beraber, tutuşalım el ele hedef; ‘Muhteşem Türkiye’”