Sevgili okuyucularım,
Bu yazımızda gene ülke genelinde yaşamakta olduğumuz seçim hengamesinde liderlerin ve partililerin önde gelenlerinin takındığı kışkırtıcı tavır ve nefret dilinin vatandaşlarımız üzerinde oluşturduğu olumsuz gelişmeler üzerinde duracağız.
Seçim kazanmak uğruna söylenen yalanlar yanında; iftiraya varan tutumları hakikaten hayret verici olduğu kadar halkımız nezdinde de büyük üzüntüye sebep olmaktadır.
Bu yalan ve iftiralara sarılan siyasetçilerin Müslüman kişiliklerini politikalarında sürekli ön planda tutarak, dini söylemlerini oya dönüştürme gayretleri de gözden kaçmamakta bu da ayrı bir kahredici durum olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu zihniyette olan politikacılar değişik platformlarda bir taraftan İslâm ya da Hâşâ Allah adına siyaset yaptıklarını, iddia ederlerken kazanmak için
" Hedefe giden her yol mübahtır!" Anlayışı ve " Harp hiledir! gibi sahihliği tartışılan bir hadisi dayanak yapmaktadırlar.
- "Harp hiledir" hadisini kendilerini meşrulaştırmakta kullananlar, kalkan yapanlar;
- "Bir kavme olan kininiz size adaletsizlik yaptırmasın, adaletli olun" (Maide; 8) mealindeki
Allah Teâlâ 'nın buyruğunu nasıl izah edeceklerdir.
Bugün seçim kazanmak için güzel dinimizi her kulvarda istismar edenler,
Milletimizi ayrıştırarak, bölenler, birbirine düşman edenler...
Yarın Hakk divanında nasıl hesap vereceklerini hiç düşünmezler mi?
Siyasilerin bu keskin, nefret söylemleri, kendilerinden olmayanları, destek vermeyenleri sürekli ihanetle, devletimizin düşmanlarıyla iş birliği ile itham etmek nasıl bir anlayıştır. Milletimizi kutuplaştırıcı ve birbirleriyle sürekli kavga ettiren politik hamlelerin neticeleri halkımız üzerinde olunmaz yaralar açmaktadır.
Sosyal medyada vatandaşlarımızın yaptığı tartışmalara bakıyoruz. İnanılmaz itham ve suçlamalar.
İşi inananlar...
İnanmayanlar noktasında;
Hak - batıl savaşına kadar götürenlerin olması; içinde bulunduğumuz ahvalin ne kadar acı ve korkunç bir durumda olduğumuzu göstermesi açısından hazin ve ibret vericidir.
Neticede bir seçime gidiyoruz.
Kimsenin imanını, vatan severliğini yargılamak, ölçmek kimsenin haddi olmamalıdır.
Bu seçimde hainler ve kahramanlar yaratmak, ancak vatanımıza, devletimize ve bu aziz milletimize zarar verir. Birlik ve bütünlüğümüze darbe vurur. Unutulmasın ki; İnsanları vatan hainliği ile yaftalamak, suçlamak siyasetin ve siyasilerin vazifesi değil, ancak hukukun ve yargının görevidir.
Bu ülkede savcılar, hakimler ve mahkemeler var.
Verilen ya da verilmeyen bir oy nasıl olurda; bir ihanet ya da imani bir mesele olabilir?
Bu nasıl bir gaflet, bu nasıl bir pervasızlık?
Nasıl bir fanatiklik,
Bu nasıl bir düşüncesizliktir?
Hiç mi Allah' tan korkmaz, kulundan utanmazsınız?
X bir partiye verilen bir oyu" Cennetin tapusu" olarak görme yetkisini nereden alıyorsunuz?
Allah adına hüküm verme cüretini kim size veriyor?
Yahu neticede bir seçim var ve oylarımızı kullanacağız.
Neden bu oylar insanları hain ya da kahraman yapsın ki?
Bırakın insanlar hür iradeleriyle sandığa gitsinler.
Allah Teâlâ hepimize akıl vermiş, izan vermiş...
Lütfen seçim sonrası birbirimizin yüzüne bakabilecek, cesaretimiz, yüzümüz olsun...
Seçim gelip geçer ama bizler beraber yaşamaya devam edeceğiz.
YEREL
05 Mayıs 2023 - 15:14
NE BU ŞİDDET NE BU CELAL?
YEREL
05 Mayıs 2023 - 15:14
Bu haber 456 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir
Menfaat için kendini siyasete kaptıranlara Allah akıl fikir versin.