Çanakkale Kahramanlarının Yiğit Evlatları!...
Büyük Türk Milleti; varlığın, birliğin, dirliğin ebedi; zaferlerin daim, geleceğin oğulların ve kızlarınla güneş gibi parlak olsun!...
Aziz Millet Evladı!...Milletin, devletin askerin ve ordunla bin yaşa!...
Çanakkale zaferin kutlu; atalarımız şehitlerin ruhu şad olsun!...
Çanakkale; sınırsız iman, sarsılmaz irade; yıkılmaz azim, cesaret ve kararlılığın, vatan, din, devlet, millet, bayrak ve yaşama iradesinin demire-çeliğe bürünmüş haçlı sürülerine karşı galip geldiği; İngiliz-Fransız hayallerinin boğazın soğuk sularına gömüldüğü mübarek topraklardır.
“BİZ ÇANAKKALE’DE ALLAH İLE HARP ETTİK!...”
Çanakkale Savaşları’nın fikir babası Wınston Churchill’dir. Çanakkale Savaşlarında işler kendi aleyhine dönmeye başlayınca, İngiliz Avam kamarasında ayağa kalkar ve şunları söyler: “Savaş hukukuna göre zehirli gaz kullanmak yasaktır: Biliyorum. Amma zehirli gazı insanlara karşı kullanmak yasaktır! Türkler Müslüman’dır. Dolayısıyla da hiç biri insan sayılmaz! Yani Türklere karşı rahatça zehirli gaz kullanabiliriz."
Batı Toplumlarının, İslam ve Türk düşmanlığı 1096 yılında I. Haçlı Seferi ile başlamış halâ artarak ve en vahşi şekillerde devam etmektedir. Bakın yine azılı bir Türk düşmanı olan İngiliz başbakanı William Ewart Glastone :
“ Türkler insanlığın insan olmayan numuneleridir. Onları Asya steplerine geri sürmeli veya Anadolu’da yok etmeliyiz.” Diyerek kin, nefret, insanlık dışı karakterini ve onursuzluğunu dile getirmiştir.
İngiliz tarihçi Richard Aldington şöyle diyor: “ Rusların, hatta Fransızları mühim yardımı ile İngiliz hükümeti, yalnız Türklere karşı 1.000.000 dan fazla asker sevk etmiş ve bu kadar hasta olduğu söylenen Türkiye’yi yenebilmek için yıllarca uğraşmış ve 750 milyon altın(sterlin) harcamıştır.” (Tarihçi Yılmaz Öztuna)
“Çanakkale Savaşı’nın zaferleriyle sonuçlanacağına kesin gözüyle bakan İngilizler, savaş sonrası kullanacakları paraları da bastırmıştı. Üzerine Osmanlıca değeri belirtilen ve İtilaf devletlerinin zafer olan öz güvenini simgeleyen paralar, Çanakkale geçilemeyince Osmanlı topraklarında geçmedi.” (İzmir-Halil Şahin, AA, 08.03.2015)
Visnton Churchill, Çanakkale’de, insan sayısı, teknik imkan ve güç bakımından üstünlüğüne rağmen, İngiliz ordularının Mehmetçik karşısında niçin mağlup olduğu konusunda sorgulanıyor. Üzerine çok fazla gidiliyor. Cevap veremiyor. Çaresiz kalıyor. Sorgu heyetine şu sözü söylüyor: “Anlamıyor musunuz, biz Çanakkale’de Türklerle değil, Allah ile harp ettik!..Tabii ki yenildik!..”
14,15,16 YAŞLARINDA ŞEHİD ASKERLER VARDI!..
Bir İngiliz subayı Çanakkale’de şöyle bir tespit yapıyor: “Ölü askerleri vardı, 14, 15, 16 yaşlarında asker çocuklar. Tanrı sizi inandırsın ki gülüyorlardı!...İlk defa o gün, kaybedeceğimizi hissettik!..”
Allah rızası için ölüme ‘gül bahçesine girer gibi’ koşan bu milletin yenilmesi asla mümkün değildir. Ölümden korkanlar daima, her zaman, her yerde yenilmeye, yok olmaya mahkumdurlar….
Bizlere bu günleri emanet olarak bırakan bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Allah, zaten mekânlarını cennet eyledi. Onların sınırsız bir iman, sarsılmaz bir irade ve yıkılmaz azim ve kararlılık; korku nedir bilmez bir yürek, Allah rızası için her zaman, her yerde din, devlet, millet, bayrak, namus ve vatan için ölüme hazır, Türk Milleti’nin ölümsüz kahraman evlatları olduklarını bir hatıra ile analım:
Sabır beklemek değil, Mücadele etmektir!... Zaferleri imkan değil, iman kazanır. İman varsa, imkan da vardır!... Çanakkale ve Sakarya Savaşlarında olduğu gibi… 18 Mart 2023