Bartın'ın Amasra ilçesindeki Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) ait bir maden ocağında meydana gelen patlama ile yaşanan facia sonrası gene yüreklere ateş düştü. 41 madencimiz şehit oldu. Aileler ve yakınları kan ağlarken, feryatlar arşı titretti. Tüm Türkiye hüzne boğuldu.
Ülkemizde benzeri maden kazaları nedense hep devam ede geliyor. Soma' da yaşanan korkunç hadiseden sonra Amasra maden faciası sonrası yaşanan gelişmeler, açıklamalar hep aynı nakaratın tekrarı gibi olması bir hayli düşündürücü...
Yaralar sarılacak...
Devletimiz tüm kurumlarıyla mağdurların yanındadır...
Olayda ihmali ve kusuru olanlar en ağır şekilde cezalanacaktır...
Ne yapalım " kadere karşı boynumuz kıldan ince ..." gibi klasik söylemlerle bu olayı da tatlıya bağlayıp gideriz.(..........)
En garibi her zamanda " kader" deriz. Yutkunur susarız !..
Hâşâ suçlu bulunmuştur.
Kader !...
Elbette bu olay bir kaderdir. Ama suçlu kader değildir.
Kaderin bizimle ilişkisi nasıl gerçekleşiyor? Bizim yetkimiz nereye kadar, yaptığımız işlerde kaderin payı ne kadar?
Allah Teala insanları yaratmış, onlara diğer yaratıklardan farklı olarak akıl, irade ve güç vermiştir. İnsan, aklıyla ve iradesiyle iyi ve güzel olanı seçecek, kötü ve yanlış olandan sakınacaktır.
İnsanın bu seçme gücüne cüz’î irade diyoruz. Yani kişisel istek, yapma niyeti, yapma eğilimi demektir.
İnsan bir şeyi yapmak ister, bir şeyi yapmaya niyet eder, birçok seçenek içinden birisini tercih eder, seçer. Allah da, insanın tercih ettiği o şeyi yaratır. İşte bu tercihin vuku bulması kazayı ve kaderi hazırlıyor...
Artık bu faciadan olsun gerekli dersi çıkarmalıyız.
" Kur'an ı Kerim ' de Yüce Mevlamız,
" Allah işini güzel yapan kulunu sever" (Ali İmran)
diye buyururken; aslında bizim işlerimizde uygulamamız gereken yöntemleri işaret ediyor. En güzel, en mükemmel, en sağlam şekilde işlerimizi yapmamız gerektiğini yönünde ikaz ediyor.
Şimdi sormak lazım bu maden ocağında gerekli tedbirleri ne kadar yerinde ve zamanında aldık? Kazayı önleyici tedbirler ne derece sağlamdı?
HEP KADER Mİ SUÇLU?
Sayıştay denetçilerinin raporlarında yazdıkları uyarı iddialarına rağmen önlem alınmadığı söylentileri eğer doğruysa " neden kader suçlanıyor"?
Hâşâ Allah suçlanıyor ?
Asıl suçlular alınması gereken önlemleri almayan idareciler değil mi ?
Evet bu talihsiz hadise bir kaderdir. Ama kişinin cüzi iradesinin zaafiyeti bu kazayı hazırlamış, külli irade dediğimiz Allah'ın takdiri de tecelli etmiştir. Yani Allah Teâlâ ezelden kulunun böyle bir hata ve eksikliğe mahal vereceğini bildiği için bunu kader olarak tayin etmiştir. Bu kazada asıl irade ve eylem kul dediğimiz insanoğlunun tedbirsizliğinde dir.
Neden daha gelişmiş batılı ülkelerde benzeri kazalar olmaz?... hiç düşündünüz mü ?
İnşaallah bu facia son olsun !..
Karanlık noktalar aydınlanır...
Yerin 350 metre altında ekmeğini arayan talihsiz fakirin - fukarın kaderi bir kaç sorumsuzun ihmaline terkedilmez...
Öyle demiş ya bu kazada hayatını kaybeden genç kardeşimiz;
" Biz karanlıkta güneşi arıyoruz ! "
Ruhunuz şad mekanın Cennet olsun aziz şehitlerimiz !
İnşaallah sizler bir gün gelir " karanlıkta güneşi ararken" gerçekleri de bulacak, bu ve benzeri faciaların bir kader değil; bir ihmal ve sorunmsuzluğun neticesi olduğunu anlarız...