Sevgili kardeşlerim,
Günümüz dünyasının içinde bulunduğu duruma şöyle bir göz atarsanız eğer;
Genellikle İslam Ülkelerinin geri kalmışlığını, sefaletini ve acınacak durumunu her alanda gözlemleyebilirsiniz.
Ardından da sorarız kendimize NEDEN ?
Bu sorunun cevabını bir çırpıda, bir kaç cümlede cevaplamak asla mümkün değildir.
Ben konunun uzmanı, bir din adamı da değilim.
Ama konuyu dert edinen, çözümleri üzerinde samimi olarak çare arayan basit bir kardeşinizim.
Özellikle İslam deyince yeni nesiller hemen soruyor HANGİ İSLAM diye?
- Taliban'ın temsil ettiğini iddia ettiği İslam' mı?
İran'ın dayattığı İslam 'mı ?
- Ülkemizde İslami görünüşlü
bazı grupların, cemaatlerin ve sapkın tarikatların yaşadığı, anlattığı İslam mı?
- Politize olmuş, Diyanet Başkanlığının samimiyetten uzak, "dostlar alışverişte görsün" tarzında ki İslâmî faaliyetleri mi?
- Siyasal İslamcıların sergiledikleri gayri insani ve gayri ahlaki davranışlarının çağrıştırdığı olumsuzluklar mı?
- İslam'ı " referans" aldıklarını iddia eden siyaset ve cemaat önderlerinin maalesef toplum tarafından hoş karşılanmayan günlük lüks yaşam tarzı ve yansımaları mı?
Benzeri soruları sıklıkla soruyor gençlerimiz. Bilhassa İslâmi görünüş altında faaliyet gösteren bazı siyasi, ticari ve sivil toplum kuruluşlarının ( cemaat - tarikat ) birçoğunu tenzih ederim. Adalet - ahlâk ilkeleriyle, İslâmi normlarla örtüşmeyen yanlış hâl ve hareketleri karşısında;
" Bunlar Müslüman'sa ben Müslüman değilim" diyebilen bir nesil....
Bunun neticesi on binlercesi " deizm" girdabına sürüklenen zavallı gençlerimiz!..
Bu saydığımız tüm olumsuzluklara karşı elbette bir savunma yapmamız, bir cevap vermemiz gerekiyor.
Öncelikle bilinmelidir ki;
- Sergilenmekte olan, İslam'mış gibi gözüken ama " gerçek İslam'la hiç alakası olmayan bu olumsuzlukları Hak din İslam 'a bağlamak büyük bir hata ve haksızlık olacaktır.
- Güzel dinimiz İslâm'ı kendi çıkar ve menfaatleri doğrultusunda kullanan,
- Gerçek İslam'ı anlamaktan aciz yada yanlış, ve eksik anlayan kişi ve gurupların hatalarını elbette;
Ne Allah'a, ne Peygamber Efendimize ne de Kur'an 'a yükleyemeyiz! (hâşâ)
Bir misal vermek gerekirse eğer;
- Doktor bir hastayı muayene ederek hastalığı teşhis eder, sonrada hastalığın tedavisi için ilaç yazar ve bir reçeteyle hastasına verir.
- Hasta bu reçeteyi alır, eczaneye gitmez, yazılan ilaçları almazsa,
- Yada ilaçları alır ama kullanmaz,
- Ya eksik yada fazla kullanırsa yani tarifelere uymaz,
Hasta iyileşmezse,
- 1 tablet yerine 10 tablet yutar ve hasta ölürse...
Bu hadisede suçlu kimdir?
- Doktor mu?
- Reçete mi?
- Doktoru dinlemeyen
- Reçeteyi yanlış uygulayan hasta mı?
Bu örnekte de verildiği gibi
Hatadan Rabbimiz'e sığınırım.
Yüce Mevla’mız, İnsanoğlunun hem bu dünya, hem de ahiret hayatında nasıl ve ne şekilde mutlu olabileceğinin şartlarını anlattığı kitabını yani " reçeteyi" Peygamberimiz aracılığıyla göndermiştir. Kur'anı Kerim en güzel bir reçete, Peygamber efendimiz Hz Muhammed'de bu reçeteyi en güzel şekilde uygulayan, anlatan ve öğretendir.
O' nun hayatı Kuran’ın ta kendisidir.
O, Kuran'ın yüce mesajını en duru ve yalın bir şekilde önce kendi yaşamış sonra tüm insanlara anlatmaya çalışmıştır.
O yaratılmışların en üstünü, güzel ahlâkî tamamlamak üzere gönderilmiş aynı zamanda bir beşer, bir insandır.
O'nu gerçek manada anlamak, sünnetini yerine getirmek, illa da sakalını, saçını, cübbesini taklit etmek manasına gelmez.
Bizim sevdamız, O'nun yüce ideallerine, insanlığın mutluluğunu amaçlayan Kur'ani mesajlarınadır. O'nun yüksek ahlâkî, insani seciyesinedir.
O' nu anlamak, O'na hürmet göstermek sadece mübarek bıyığına, hırkasına saygı duymakla olmaz, aşkımız o hırkanın tozlandığı yollara, hayranlığımız mücadele ettiği kutlu davasına, akıttığı kanına, ümmeti için döktüğü gözyaşlarına olmalıdır.
O,
- " Komşusu açken tok yatan bizden değildir.
- Kendisi için istediğini bir başka kardeşi için de istemeyen gerçek kamil imana eremez.
-Sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.
- İki günü eşit olan zarardadır. "
Şeklinde insanlığın huzur ve mutluluğunu işaret eden binlerce tavsiyesi ve bu manzumeleri bizzat kendi yaşantısında tatbik eden müthiş bir şahsiyet.
Gerçek bir önder !...
Günümüz de ise
HANGİ İSLAM diye soran
Gençlerimize acizane tavsiyem;
PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ. MUHAMMED'İN YAŞADIĞI VE TAVSİYE ETTİĞİ İSLAM diye cevap vermek olacaktır.
O İSLAM Kİ İNSANLARIN SADECE AHİRET HAYATINDA DEĞİL;
YAŞADIĞIMIZ BU DÜNYADA DA NASIL MUTLU OLACAKLARINI GÖSTERMEKTE,
İSLAM' IN " BİR LOKMA, BİR HIRKA İÇIN YAŞAMAYI DEĞİL,
BU ALEMDE DE HELAL VE MEŞRU YOLLARDAN ÇOK KAZANIP HEM HAKK İÇIN HARCAMAYI, HAKÇA PAYLAŞMAYI, HEM EN GÜZEL ŞEKİLDE YAŞAMAYI EMRETTİĞİNİ UNUTMAYIN.
" PEYGAMBER EFENDİMİZ" İKİ GÜNÜ EŞİT OLAN ZARARDADIR "
BUYURURKEN KASTEDİLEN, SADECE " İBADETDE Kİ" ÖLÇÜYÜ DEĞİL!
TİCARET VE HAYATIN HER ALANINDA TERAKKİYİ İLERLEMEYİ VE MÜSLÜMANLARIN HER SEKTÖRDEKİ İNKİŞAFINI EMRETMEKTEDİR. PEYGAMBERİMİZ;
" İLİM MÜSLÜMANIN YİTİĞİDİR NEREDE BULURSA ALSIN." "İLİM ÇİN'DE DE OLSA ARAYIP BULUNUZ."
"DÜŞMANIN SİLAHI İLE SİLAHLANIN!..."
ŞEKLİNDE BİR ÇOK YOL GÖSTERİCİ HADİSLER DE DE İŞARET ETTİĞİ GİBİ;
EĞER MÜSLÜMANLAR SADECE BU SÖZLERİ GEREĞİNCE ANLAMIŞ VE HAYATLARINDA TATBİK ETMİŞ OLSALARDI HERHALDE; BU GÜN YAŞADIKLARI BEDBAHTLIĞIN, SEFALET VE GERİ KALMIŞLIĞIN CENDERESİNDE KIVRANMAZLARDI.
UNUTMAYALIM Kİ İSLAM
FAKİRLİĞİ DEĞİL
HELAL VE MEŞRU YOLLARDAN ZENGİN VE GÜÇLÜ OLMAYI EMREDİYOR, TAVSİYE EDİYOR.
BAZILARININ BİZLER İÇİN TAVSİYE ETTİĞİ GİBİ
" FAKİRLİK ASLA KADER DEĞİLDİR !"
İSLAM BİR LOKMA, BİR HIRKA ANLAYIŞINI REDDEDER !
SEVGİLİ GENÇLER
SON SÖZ OLARAK SİZLERE BASİT BİR AĞABEYİNİZ OLARAK ACİZANE TAVSİYEM...
LÜTFEN HAKİKİ, ÖRNEK BİR MÜSLÜMAN GÖRMEK İSTİYORSANIZ.
PEYGAMBER EFENDİMİZ HZ MUHAMMED' E BAKINIZ. O' NUN HAYATINI İYİ ÖĞRENİNİZ. O' NUN HAYATINI ANLATAN SEÇKİN KİTAPLARDAN (SİYER) OKUYUNUZ.
GÜNÜMÜZ ZAVALLI MÜSLÜMANLIĞINI O'NUN MÜSLÜMANLIĞIYLA KIYASLAYIN.
KURA'NI KERİMLE PEYGAMBERİMİZİN HAYATI VE GERÇEK SÜNNETİYLE ASIL İSLAM'I SAĞLAM KAYNAKLARDAN ARAŞTIRIP ÖĞRENİR, ANLAYABİLİRSİNİZ
İSLAM'I SADECE ŞAHSİ ÇIKARLARI İÇIN İSTİSMAR EDEN
" DİN TACİRLERİNİN
SAHTE MÜSLÜMANLARIN" YAŞANTILARINA BAKARAK DEĞERLENDİRMEYİNİZ.
ÖRNEK MÜSLÜMAN OLARAK PEYGAMBER VE O' NUN ASHABI YETER..
Yazımızı ilahi bir çağrıyla bitirelim.
"Allah'a ve Resulüne itaat edin. Birbirinizle çekişmeyin. Sonra zaafa düşüp zayıflarsınız. Sabredin. Kuşkusuz Allah, sabredenlerle beraberdir."
(Kur'an ı Kerim Enfal suresi)