• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ara
  • YEREL
  • Dini Sayfa
  • Resmi İlanlar
  • Yazarlar
  • Ara
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. BÜLENT OKUNAKOL
  3. ÖYLE TARİHİ BİR FIRSAT KAÇIRDIK Kİ! (2)
08 Temmuz 2022 - 20:19

ÖYLE TARİHİ BİR FIRSAT KAÇIRDIK Kİ! (2)

08 Temmuz 2022 - 20:19
Yorumlar
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
BÜLENT OKUNAKOL
BÜLENT OKUNAKOL
ÖYLE TARİHİ BİR FIRSAT KAÇIRDIK Kİ! (2)

 

Saygıdeğer okuyucularım,
“ÖYLE TARİHİ BİR FIRSAT KAÇIRDIK Kİ!” adlı yazımızın 2.’sinde sizlerle birlikteyiz. Hatırlayacaksınız konumuzda, İsveç-Finlandiya’nın NATO’ya giriş başvurusu karşısında Türkiye’nin takındığı tavrı ve sonuçlarını irdeliyor, Türkiye’nin NATO’ya başvurusu ve kabul edilme süreci, hikâyesini ve tarihi bir değerlendirmesini yaparak, hangi diyetleri, ödeyerek NATO üyesi olduğunu anlatmaya çalışıyorduk.
Öncelikle Amerika, sonra Fransa için ödediğimiz bedelleri dramatik bir şekilde takip ediyor, ister, istemez ahlar, vahlar, vayyylar çekiyorduk! Nasıl olur da dış politikamızda böyle büyük gaflarda, ihanetlerde bulunmuşuz diye hüzünlenmiştik. Yüzyıllardır birlikte yaşadığımız  Müslüman Cezayirli kardeşlerimizin Fransız işgali ve zulmüne karşı verdikleri bağımsızlık mücadelesinde, nasıl Fransa yanında yer alabildiğimizi hayretlerle karşılamıştık?

Yıl 1953 merhum T.C. Başbakanı Adnan Menderes Fransa ziyaretindedir. Fransızlar büyük bir misafirperverlikle Menderes’i karşılarlar. Tarihler 09 Mart’ı gösterir. Fransa Cumhurbaşkanı Vincent Auriol, 2 gün sonra yani 11 Mart’ta Menderes’e; Fransızların en büyük nişanlarından birini gururla takar.
Evet. Menderes; “Légion d’hon-neur” nişanı yanında “Grand Cordon” rütbesi ile şereflendirilir. Bu neyin payesidir? Okuyucularımız hemen anlayacaklardır maalesef. Biz dövünmeyelim de kim dövünsün?
Légion d'honneur (Onur Nişanı), ya da tam adı ile Fransızca: Ordre national de la Légion d'honneur, Napolyon Bonapart'ın 19 Mayıs 1802 tarihinde imzaladığı bir kanun ile oluşturulmuş Fransız nişanıdır. Légion d'honneur Fransa'nın en yüksek dereceli sivil nişanıdır.
1804 yılının mayısında Fransa İmparatoru olan Napoléon Bonaparte, Haziran ayından itibaren kişileri bu nişanla ödüllendirmeye başlamıştır. Bu nişan bugüne dek Fransa’daki tüm yönetim rejimlerinde takılmaya devam edilmiştir. Légion d’Honneur, Fransız madalyaları arasında en tanınmış olanıdır.

Bu nişanla ilgili Napolyon şöyle der; “ İnsanlar değersiz, ancak ruhlarını okşayan şeylerle yönetilirler.” Biliyorsunuz Fransa ihtilali; özgürlük, eşitlik, kardeşlik ilkeleri üzerine kurulmuştur. Emperyalist Fransa’ya özgürlük ve eşitlik kelimeleri sonradan öyle rahatsız etmiş olmalı ki; yurttaşlar arasında eşitlik ilkesini bozan böyle onure edici ödüller vermişlerdir.       

Fransızlar ülkemizden değişik alanlarda, önemli şahıslara benzeri nişan ve rütbelerden ticaret, siyaset, bürokrat, sanatçı gibi şahsiyetlere bu ödüllerden takdim ede gelmiştir. Yakın geçmişimizde 09 Aralık 2012 Pazar günü Fransa Tarım Bakanı, Stephane Le Foll tarafından benzeri şövalye liyakat nişanı, dönemin Tarım Bakanı Mehdi Eker’e de takdim edilir.
Sayın Mehdi Eker’in neden böyle bir ödüle layık görüldüğünü bir zahmet okuyucularımız araştırarak öğrenebilirler. Ya da birçok okuyucumuzun;

“- araştırıp, öğrenmeye ne gerek var? Türk tarımı ve hayvancılık sektörünün içinde bulunduğu kaotik durum” işin aslını özetlemiyor mu? dediklerini duyuyor gibiyim(!.....)

Türk siyasi tarihimizde benzeri hadiseleri maalesef sık sık görüyoruz. Nedense bir yabancı ülke idarecileri benim yöneticilerimi benzeri nişan ve rütbelerle ödüllendiriyorsa hep işkillenmişimdir! Muhakkak bir bedel, bir diyet ödediğimizi düşünmüşümdür….!

İşin garip tarafı aynı şekilde, Fransa Cumhuriyeti Devlet Başkanı tarafından, Suriye Devlet Başkanı Beşer Esad’a da “Légion d'honneur” nişanı takılır. Esad, bir müddet sonra bu nişanı iade eder. Sebep olarak ta; “Teröristleri destekleten ABD’nin takipçisi ve kölesi olan bir ülkenin (Fransa) verdiği nişanı takmam asla bir onur meselesi olamaz.” Şeklinde beyanat verir.

Sevgili okuyucularım, bu tip örnekleri neden vermeye çalıştığımı sanırım sizler de anlıyorsunuz.

Türkiye NATO’ya girebilmek için ne diyetler ödemiş?

1947 yılında Amerika ile başlayan ilişkilerimiz, Truman Doktrini, ardından ekonomik işbirlikleri, Marshall Yardımları, askeri, siyasi, ticari, eğitim, kültür alanlarında başlayan işbirlikleri ile devam ede gitmiş, maalesef ülkemiz Amerikan emperyalizminin bir uydu devleti haline gelmiştir.
Burada bir gerçeği vurgulamadan geçemeyeceğim. Türkiye’de kulaktan dolma bilgilere sahip sol kesim hala; ülkemizin Amerikan emperyalizminin bir sömürü alanı olmasının müsebbibi olarak sağ partileri dolayısıyla Demokrat Parti, Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Başbakan Adnan Menderes’i görürler. Hal bu ki hakikat; biz Amerikan güdümüne 1947 yılında her alanda başlayan iş birliktelikler yüzünden girmişizdir. İktidarda da CHP hükümeti, İsmet İnönü vardır. Maalesef Demokrat Parti’de CHP’nin başlattığı “Amerikancı Politikaların” devam ettiricisi ola gelmiştir.



Günümüzde bu partilerin başvurdukları bu Amerikan yanlısı “mandacılık düşüncesiyle eş değer” bu politikaları, elbette eleştirmek çok kolay. Kimimiz gaflet, kimimiz ihanet olarak yorumlayabiliriz. Fakat dönemin yöneticilerinin ve ülkemizin içinde bulunduğu şartları çok iyi analiz etmek gerek. Muhakkak ismi geçen idarecilerimizin bugün hata olarak kabul ettiğimiz birçok politik uygulamaları olmuş olabilir. Bu hatalardan dönmek, ABD yörüngesinden çıkma düşüncesinde olan merhum Adnan Menderes ve hükümeti, hakikaten Amerikan izni olmadan ülkemizde hatırı sayılır bir sanayileşme ve kalkınma hamlesi başlatmış, birçok alanda başarılı da olmuştur.

ABD, kendi yörüngesinden çıkma politikaları izleyen DP hükümetini desteklediği “1960 Askeri Darbesi” ile görevden uzaklaştırmış, kontrolündeki cunta eliyle, Başbakan Menderes yanında, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ı idam ederek cezalandırmıştır.
Menderes hükümetinin birçok alanda sayısız hizmeti olmuştur. Sanayileşme alanında birçok fabrikalar açılmış, milletin refah düzeyi yükseltilmiştir. Bunun yanında en çok dikkat çekeni; muhafazakâr ve İslami çevrelerin takdirini kazanan 18 yıl boyunca Türkçe okunan Ezan’ın, yeniden Arapça olarak okutulmasıdır. İbadet özgürlüklerine getirilen kolaylıklar, Kur’an öğrenme ve öğretmeye, dini eğitimin yaygınlaştırılmasına yönelik çalışmalardır.

Yeri gelmişken değinmeden geçemeyeceğiz. Türkçe ezan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta uygulanmaya başlanmıştır. 1941 yılında ise Arapça ezan yasağı uygulamaya konulmuştur. 1950 seçimlerinden %53 oyla birinci parti olarak çıkan Demokrat Parti, bu tarihten itibaren ezanın Arapça okunmasını istemiştir. Türkçe ezan kanunen yasaklanmamakla birlikte, 1950 yılından sonra Türkiye'de ezan Türkçe okunmamaktadır.

CHP şeflik döneminde özellikle din ve dini yaşantıya getirilen baskılar, seçimlerde Demokrat Parti için en önemli propaganda gücü olmuş, Türk milleti hayatında yaşadığı bu baskıcı politikaları 1950 seçimlerinde Demokrat Parti’yi iktidara getirerek cezalandırmıştır.     

Bu dönem de anlıyoruz ki; dini söylem ve icraatlar her dönem geçerliliğini korumuş, Müslüman halkın sempatisini kazanabilme adına, İslami politikalarda esnemeler olurken; başka bir alanda milletin ve ülkenin faydasına olmayan olumsuz mecralara ve politikalara girilebilmiştir. Dini, sosyal, kültürel alanlarda kazanılan özgürlükler maalesef devletimiz ve milletimiz ABD emperyalizminin politikalarına bağımlı bir hale gelmiştir.

Günümüzde Menderes hükümetine atfedilen birçok günahın aslında CHP dönemine ait olduğuna da hatırlatmakta fayda var.



Mesela daha önce değindiğimiz gibi Amerikancı politikalar 1947 yılında İnönü Döneminde başlamış, DP hükümetleri döneminde maalesef devam ettirilmiştir. Ayrıca Mustafa Kemal döneminde açılan uçak fabrikaları Marshall Yardımlarından sonra, CHP döneminde sabote edilmiş, nihayetinde kapanıp gitmiştir. Uçak fabrikaları CHP Sivas Milletvekili Şemsettin Günaltay'ın başbakan olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin 18. Hükümeti döneminde kapatıldığı iddiaları güçlüdür.

Konumuza gelecek bölümde devam etmek üzere…..

Mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

Allah’a emanet olunuz aziz okuyucularım….         



 

Bu yazı 287 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • GÖLHİSAR DEVLET HASTANESİ SORUNLARI DEDİKODU MALZEMESİ YAPILMAMALIDIR - 24 Haziran 2023
  • İNSANLIK ÖLDÜ DENMESİN! - 12 Haziran 2023
  • GÖLHİSAR DEVLET HASTANESİ VE "GÜVENÇ" DUYGULARIMIZ - 27 Mayıs 2023
  • SİYASET... AH SİYASET! - 19 Mayıs 2023
  • " EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL!" - 11 Mayıs 2023
  • NE BU ŞİDDET NE BU CELAL? - 05 Mayıs 2023
  • SEÇİM...GEÇİM BEYİN...MİDE İLİŞKİSİ - 29 Nisan 2023
  • SEN NEYMİŞSİN BE ABİ !  - 27 Nisan 2023
  • MÜSLÜMANLAR NEDEN ÇÖKTÜ HIRİSTİYANLAR NEDEN YÜKSELDİ ? - 08 Nisan 2023
  • MÜSLÜMAN MIYIZ MÜMİN Mİ? - 29 Mart 2023
  • ÇANAKKALE HAKİKATEN GEÇİLMEDİ Mİ? 2. BÖLÜM - 29 Mart 2023
  • ADALET BUNUN NERESİNDE? - 29 Mart 2023
  • ÇANAKKALE HAKİKATEN GEÇİLMEDİ Mİ? - 25 Mart 2023
  • GÖLHİSAR'IN ÖNCELİKLERİ-4 YAPRAKLI BARAJI KAPALI DEVRE SULAMA PROJESİ – ÇAMELİ – GÖLHİSAR KARAYOLU - 11 Mart 2023
  • MUHTAÇ OLDUĞUMUZ RUH - 25 Şubat 2023
  • KADER ÖYLE Mİ? NE ÇABUK UNUTUYORUZ? - 18 Şubat 2023
  • ŞİMDİ DUA VE YARDIM ZAMANI - 11 Şubat 2023
  • HASAN SALMAN'IN ARDINDAN - 11 Şubat 2023
  • İSVEÇ'TE YİNE KUR'AN'I KERİM YAKILMASI ÜZERİNE DÜŞÜNCELER - 23 Ocak 2023
  • GÖLHİSAR'IN ÖNCELİKLERİ-3- YAPRAKLI BARAJI KAPALI DEVRE SULAMA PROJESİ - 23 Ocak 2023
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Köşe Yazarları
BESTAMİ YAZGAN
BESTAMİ YAZGAN
NAMUS SÖZÜ
HALİL İBRAHİM CANSEVDİ
HALİL İBRAHİM CANSEVDİ
"SİZ CANSIZ İKEN SİZE CAN VEREN ALLAH'I NASIL İNKÂR EDERSİNİZ?
MURAT ERDOĞAN
MURAT ERDOĞAN
POLİTİKA CAMBAZLARI
MEHMET MUTLUOĞLU
MEHMET MUTLUOĞLU
BÜTÜN TÜRK MİLLETİNE, TÜRK İSLAM DÜNYASINA VE İNSANLIĞA MANİFESTOMUZDUR
MUSTAFA YOLCU
MUSTAFA YOLCU
Albay Orkun Özeller
İBRAHİM AÇIKALIN
İBRAHİM AÇIKALIN
MERHABA
İBRAHİM KUMAŞ
İBRAHİM KUMAŞ
GÜZEL SÖZ
ABDURRAHMAN ZEYNEL
ABDURRAHMAN ZEYNEL
KANDİLLİDE HAVA ALANI
ABDÜLKADİR TÜRK
ABDÜLKADİR TÜRK
FİLENİN SULTANLARI DİYOR Kİ;
AHMET ERÇİL
AHMET ERÇİL
Kimse kimseyi küçümseyecek kadar büyük,üstün değildir, unutma !…
EDİP AHMET CEYLAN
EDİP AHMET CEYLAN
SELAM SANA KABAOĞUZLUM
MUSTAFA GÖKTEKİN
MUSTAFA GÖKTEKİN
Marifet İltifata Tabi mi?
BÜLENT OKUNAKOL
BÜLENT OKUNAKOL
GÖLHİSAR DEVLET HASTANESİ SORUNLARI DEDİKODU MALZEMESİ YAPILMAMALIDIR
ALİ OSMAN TÜRKMEN
ALİ OSMAN TÜRKMEN
MUHTEŞEM BİR DAVA ADAMI!... MUSAB BİN UMEYR
MUSTAFA DEMİR
MUSTAFA DEMİR
KİMİN ELİ KİMİN CEBİNDE BELLİ DEĞİL
HALİL ERDEM
HALİL ERDEM
 Taşımada Kullanılan Yörük Dokuma Ürünleri
FEHMİ ARIKTEKİN
FEHMİ ARIKTEKİN
Müslümanlık gitmiş galiba bizden
OSMAN AKKOÇ
OSMAN AKKOÇ
1530 YILINDA GÖLHİSAR
Çok Okunan Haberler
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GÖLHİSAR  İLÇE TEŞKİLATI KONGRE HEYECANI
CUMHURİYET HALK PARTİSİ GÖLHİSAR  İLÇE TEŞKİLATI KONGRE HEYECANI
KAZADA YAŞAMINI YİTİREN AİLE YEŞİLDERE KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ
KAZADA YAŞAMINI YİTİREN AİLE YEŞİLDERE KÖYÜNDE TOPRAĞA VERİLDİ
18. SÖĞÜT DOMATES VE KÜLTÜR FESTİVALİ 15-17 EYLÜL TARİHLERİNDE YAPILACAK
18. SÖĞÜT DOMATES VE KÜLTÜR FESTİVALİ 15-17 EYLÜL TARİHLERİNDE...
Ana Sayfa
YEREL
Dini Sayfa
Resmi İlanlar
Yazarlar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Günün Haberleri
Arşiv
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Dini Sayfa
  • Yazarlar
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

Sitemizde bulunan yazı , video, fotoğraf ve haberlerin her hakkı saklıdır.
İzinsiz veya kaynak gösterilemeden kullanılamaz.

Yazılım: Tumeva Bilişim