Sevgili Gündem Gazetesi okurları,
29 KASIM 2000 Aydın doğumluyum.
Muğla Sıtkı Koçman üniversitesi Sosyal Hizmletler mezunuyum.
Mehmet Akif Ersoy üniversitesi Sağlık Hizmetleri Yüksekokulunda, Çocuk Gelişimi bölümünü okuyorum. Fotoğrafçılıkla ilgileniyorum.
Zaman zaman şiir yazıyorum. Deneme türünde yazılar yazıyorum. Bu küçük deneme yazısı ilk cesaretim. Ertelediklerimin peşinden koşmak istiyorum.
Hayatımızın ertelemeler üzerine kuruluğu olduğunu düşünüyorum. Mikrofon sizde; günde ertelediğiniz kaç durum var?
Hepimizin aşina olduğu bir atasözü: Bugünün işini yarına bırakma. Bizim cevabımız nedir bu atasözüne?
Yarın Yarın Yarın. Su içmeyi erteleyebiliyor muyuz? Ya da acıktığımızda yemek yemeyi..
Peki hayallerimiz, onları ertelemek niye bu kadar basit? Hayattan beklentimiz var, herkese şöyle olsa daha iyi olur dediğimiz bir çok şey..
Eksik olan şey ne?
Cesaret, çaba, sorumluluk alma duygusu, mücadele etme isteği.. Bizi durduran şey ne? Kaygı. Cesaret varsa Kaygı azalır. Çaba gösterirsek Kaygı körelir. Sorumluluk alıp bileğimizle mücadele ettiğimiz her durumda kaygı yok olur.
Sen gitar çalmak istiyorsun, bugun gitar sahibi olup çalışmalara başlayabilirsin. Sen şiir yazdın, bugün oku herkese bağıra bağıra. Spora mı başlamak istiyorsun sabahın ilk ışıklarında koşmaya başla. Beynimizin içindeki saatte kurulu her şey. Ama saat bugünü göstermeli. Bırak duvardaki saati, bırak kolundaki saati. Çalar saat kafamızın içi. Bugün var şimdi var. Gömdüğün cesareti çıkar çabala, inan. Sen kendine inandığın kadar varsın. Ben kendime inandığım kadar varım.
Şimdi cevap verelim mi hep beraber atasözüne? Biz bugün de varız. Ertelemek istemiyoruz. Bugünün işini bugün başaracağız.
Geleceğimizi bugünle inşa edeceğiz..Ben mi? Ben, ne yapıyorsun diye sorduklarında duruyorum değil de bugünün işini bugün yaparak yarın için çabalıyorum diyeceğim..
Cesaretinizi kutlarım. Sonraki yazılarınızı merakla bekliyor olacağım. Şu dünyada hayallerimizden başka tutunacağımız ne var ki?